clever clever

  1. zeki olmadığı halde zeki gözükmeye çalışan, aptal zeki.
akıcı üslup
iyi bir hamle
bir şeyde becerikli olmak (marifetli , beceriksiz , eli çabuk , eli ağır vs olmak Fiil
iskambil kâğıtlarıyla yapılan oyunlarda hünerli olmak Fiil
zeki, akıllı, çabuk öğrenen, kavrayışlı.
a clever student. to be clever. Sıfat
mahir, maharetli, anık, yetenekli, istidatlı, müstait.
be clever with one's pencil: kalemi kuvvetli
olmak.
be clever at mathematics: matematiğe istidadı olmak.
Sıfat
becerikli, usta, kabiliyetli.
a clever worker.
He is clever with his hands: Eli işe yatkındır. Sıfat
yaratıcı, dâhiyâne, parlak.
a clever idea. Sıfat
uygun, münasip. Sıfat
becerikli politik manevra
birini gerçekten akıllı olarak tanımlamak Fiil
espri yapmak Fiil
stock market borsa oyunlarında büyük para kazanmak Fiil
çok zeki, fazlasıyla zeki.
That new boy offended everyone by being too clever by half.